Sazdan çatılar çok eski tarihlere dayanmaktadır. M.Ö. 3000 ve M.Ö. 10.000 yılları arası kabul edilen tunç ve bakır çağlarında ilk saz çatılara rastlanmaktadır.
O zamanlar da sazdan çatılar yapıların çok basit kulübeler olmasından kaynaklanmaktadır.
Yapılan kulübeler kilden ve çamurdan olduğu için çatılarında çok hafif malzeme olan kamışlar kullanılmaya başlanmıştır. Saz çatı ve saz dekorasyonun mucitleri M.Ö. 10.000 lerde ortaya çıkmış diyebiliriz.
Saz çatılar hafif ve dayanıklı oldukları için kilden ve çamurdan yapılan kulübelerde kullanımı tehlike teşkil etmemiştir.
Günümüze kadar saz çatılar birçok farklı malzeme ile çok farklı yapılara inşa edilmiştir. Tüm dünya da birçok ev, kulübe, ibadethane ve birçok yaşam alanı saz çatı yaptırmayı tercih etmiştir.
Saz Çatılar ile Doğallaştırma
Saz çatıları bir dönüştürme ya da doğallaştırma olarak ta düşünebilirsiniz. Sazlama sanatı aslında yapılarınızın doğal bir şekilde çatı kaplaması işidir. Saz çatılar yenilebilir doğal malzemeler olmasına rağmen çok uzun yıllar dayanabilmektedir.
Kaliteli ve sağlam işçilik ile yapılan saz çatılar 30 yıl ömre sahip olmaktadır. Tabi saz çatının ömrü sadece çatının ustalığı ile alakalı bir konu olmadığından çevresel faktörler de rol oynamaktadır.
Ayrıca çok yağış almayan bölgelerdeki ustalıkla yapılan saz çatılar 30 yıla kadar ömrü olduğunu söyleyebiliriz.
Kalın saz demetleri çatı iskeletine kademeli bir şekilde sıkıca bağlanır ve hiç bir boşluk kalmayana dek bu işlem tüm çatı çevresinde tekrarlanır. Saz çatılar uzaktan bakıldığında adeta bir halı gibi görünür, Yakından baktığınızda ise kirpi gibi koruyucu bir tabakanın çatının üzerinde yer aldığını görebilirsiniz.
Saz çatılar tamamlandıktan sonra rötuşlama ve temizlik yapılarak saçaklarından kurtulunur ve daha pürüzsüz bir görünüm elde edilir.
